Petrol kelimesi, Latince petro (taş) ve oleum (yağ) sözcüklerinden oluşan taş yağı anlamına gelmektedir. Petrol, organik maddelerin ayrışması ve basınç ve ısıya maruz kalmasıyla oluşur. Bileşiminde hidrojen ve karbon, az miktarda da nitrojen, oksijen ve kükürt bulunur. Rafine edilmemiş sıvı yağa ham petrol, ağır hidrokarbonlar ve katrandan oluşan yarı katı ve katı yağa ise asfalt, zift, katran ve benzeri isimler verilmektedir.
Ham petrolün ana bileşenleri hidrojen ve karbon olduğundan hidrokarbon olarak da adlandırılır.
Ham petrol günümüz ekonomileri için çok önemli bir enerji girdisidir. Bunun en önemle nedenlerinden biri ham petrolüm dünya toplam enerji tüketimindeki payının yüksek olmasıdır. Ham petrolün yoğun kullanımının en önemli nedeni yaygın tüketim ağıdır. Günümüzde elektrik üretiminden ulaşıma kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.
Dünya genelinde ham petrolün yüzde 64,5’i ulaşımda, yüzde 16,6’sı enerji dışı uygulamalarda, yüzde 7,8’i sanayide, yüzde 5,4’ü konutta ve yüzde 5,7’si diğer amaçlarla kullanılıyor.
2021 yılı itibarıyla küresel ölçekte toplam ham petrol rezervi 244,4 milyar ton olup, ham petrol rezervlerinin dağılımında %20’lik paya en büyük paya sahip ülke Venezuela’dır. 2021 yılı üretim verilerine göre dünyanın en büyük ham petrol üreticisi, dünya üretiminin %17’sini karşılayan ABD’dir.
Ülkemizde 2022 yılında 3,58 milyon ton ham petrol üretilmiş, 33,49 milyon ton ham petrol ithal edilmiştir. Bu verilere dayanarak ülkemizin %90 oranında ham petrol ithalatına bağımlı olduğu sonucuna varılabilir. Türkiye’nin üretilebilir rezervi 2022 yılı itibarıyla yaklaşık 70 milyon tondur. Ülkemizde 2022 yılında 421,408 metre sondaj yapılarak 191 kuyu açılmıştır.